iç sesim on the mıc #0 : Mikrofonu İç Sesime Verin, Çabuk!

Haziran 01, 2022


    
Öncelikle selamlar, tam şu an blog yazmayı ve sizi ne kadar özlediğimi fark ederek kahvemi hazırladım ve bilgisayarımı açtım. 

    Uzun zamandır burayı boşladığımın üzülerek farkındayım, içerik üretmeye farklı platformlarda devam ettim ancak burası kişisel bir sayfa olduğu için gerçekten içimden geldiğini hissetmediğimde yazmayı sevmiyorum. Bir yandan Bilkent'in gazabı bir yandan kişisel işlerim bir yandan yurt hayatı derken sonunda şu an odama gelip kendimle baş başa kalabildim ve kaldığım gibi bloguma dönmeye karar verdim.

    Ayağımın tozuyla hemen yeni bir seriyi sizinle tanıştırmak istiyorum, huzurlarınızda:  iç sesim on the mic!

     Genelde aklıma gelen küçük düşünceleri besleyerek bir tık daha ciddi yazılar yazıyordum buraya ama bu sene o kadar fazla yeni deneyim yaşadım ki hayattan öğrendiklerim beni gerçekten çok etkiledi. Zaten ileride podcast çekme gibi planlarım da var (davar!?), yani bu seri bir bakıma olası bir podcast içeriğimin de doğduğu yer olabilir.

    Ciddi yazılar yazmak da hoşuma gidiyor ama son yazma deneyimlerimden sonra fark ettim ki direkt aklıma gelenleri yazmak benim için daha eğlenceli. Yani ilerleyen dönemlerde -en azından bu blogta- bu tarz yazılara daha çok yer vereceğim gibi duruyor.

    iç sesim on the mic, bir nevi iç sesimin tapescripti gibi. Size yaşadığım bazı anılardan, acılardan ve gözlemlerimden yola çıkarak öğrendiklerimi, siz bu deneyimlerin acısını çekmeden öğrenebilin diye bir amme hizmeti yani. Bu serinin belirli bi' konusu yok çünkü iç sesim de hiçbir zaman belirli bi' konuda konuşmuyor. 

    Bazen kişisel buhranlardan, bazen mutlu bi' anımdan bazen de bazı şeylerin nasıl yapılacağına dair küçük numaralar anlatacağım bu serime...

    Hepiniz Hoş Geldiniiz!



(evet) (best regards ayrıca)

Beğenebileceğin Diğer Yazılar:

2 Yorum

Labels