Aşk Her Şeyi Affeder Mi? Aşk Nedir?

Aralık 31, 2021


Tüm sanat dallarının en büyük kesişim kümesi olan bir duygu düşünün. Rapten-popa, heykeltıraşlıktan ilk insanların mağara duvarlarında çizdiği resimlere, hatta dini yazıtların dahi hepsinin içinde 
ortak olarak var olan belki de tek duygu: Aşk.

İnsanlığın bilişsel düzeyde yaratmış olduğu en büyük şeyin sanat olduğunu düşünürsek, bu sanatı yaratan duyguyu da büyük bi' titizlikle incelememiz gerekir. Aşk dediğimiz duygu en temelinde eski dönemlerde çok eşli bir hayat düzeninde yaşayan atalarımızın, hayatlarını bir anlamda düzene sokmak için karşı cinsten belirli bir kişiyi seçip diğer hemcinslerinden koruma içgüdüsüdür. Yani aşk temelde içgüdüdür. Bu sebeptendir ki mağara duvarlarına kendini kazıtan aşk günümüzde hala şiir satırlarının aralarında kendine yer bulmaktadır. Peki aşk bu kadar mantıksal açıklaması olan bir şey olabilir mi?

Aşkı anlamak için önce sevgiyle arasındaki farka bakmamız gerekir. Her şeyden önce aşk da sevgi de sadece insana karşı duyulan bir his değildir. Bir nesneye, bir işe ya da hayalinizdeki, bu dünyada hiçbir karşılığı olmayan bir şeye bile aşık olabilir veya sevgi duyabilirsiniz. Aşk dediğimiz şey aslında sevginin ekstrem halidir. Aşkın ve sevginin tanımı herkes için farklı olabilir ve bu işin güzelliği de buradadır. Ben bunun hakkında çok düşündüm ve sonuç olarak benim için aşkın tanımının “Bir şeyi/kişiyi kendinden bile fazla sevme durumu.” olduğunu söyleyebilirim.

Bu tanımı biraz açmak istiyorum. Hepimiz kendimizi severek doğuyoruz. Yaptığımız büyük, küçük her şeyi temelinde kendimizi mutlu etmek için yapıyoruz. Hatta psikolojimiz bile bu kendini sevmek temeli üzerine oturuyor. Az ya da fazla olması karakterinizi belirlemekle birlikte, hepimizde bu kendi sevme olayı olmak zorunda aksi taktirde yaşamak için bir sebep bulamaz, hepimiz yüksek ihtimalle intihar ederdik. Hayatımızın büyük çoğunluğunda sevgi listemizin başında kendimiz bulunuruz. Çünkü hayatta kalabilmek için bu böyle olmak zorundadır. Atalarımızın da dediği gibi “Önce Can, sonra Canan.” Aşk dediğimiz şey ise tam olarak Canan’ın Can’dan önce gelmesi durumudur. Bu Canan dediğimiz şey konuya göre farklılık gösterebilir. Mesela dini bir kontekst içinde Canan yaratıcıdır, romantik bir ilişkide sevgiliniz, kişisel hayatınızda ise hayallerinizdir.

Aşık olmak hem çok büyük bir meziyet hem de ulaşılması imkansız gibi gözüken, ulaştığınızdaysa hayatta yaşayabileceğiniz en güzel histir. Çünkü birini kendinizden fazla sevmek bir nevi benliğinizden kurtulmanızı sağlar. Benliğinizden kurtulmak, ruhunuzu bedeninizden ayırıp özgürce dolaşabilmeniz demektir. Bundan ötürü neredeyse tüm ruhani öğretilerin içinde benliğinden kurtulmak, başka şeylere -bu tanrı olabilir, doğa olabilir- tapınmak ve ekstrem bi’ sevgi -aşk- duymak üzerine şekillenmiştir. Yani nihai mutluluk olarak gözüken şey bendinizden sıyrılmaktır ve bunun belki de tek yolu aşık olmaktır. Diğer yandan aşk kendine saygısızlıktır. Birine kendinden fazla değer vermek ve kendi mutluluğunu bile önemsemeden onun mutluluğu için çabalamak kulağa gelen belki de en mantıksız şeydir ki aşk bu mantıksızlığı bile gönüllü yapmayı sağlayabilecek kadar ekstrem bir duygudur.

Biraz da başka bir fenomen soruya cevap arayalım: Aşk her şeyi affeder mi?

Sevgiyle aşkın bulunduğu düzlemin katlama çizgisi bu sorudur aslında. Bu sorunun bir tarafında sevgi bir tarafında aşk yer alır. Sevgi her şeyi affetmez, hatta sevgi çoğu şeyi affetmez. Çünkü sevgi birini kendi mutluluğunuz için sevmektir. Mesela arkadaşlarınızı sizi mutlu ettiği için seversiniz. Ancak aşk her şeyi affeder. Aşkın olayı budur çünkü. Aşk paradokstur. Aşk kendine saygısızlık yapmaktır. Bu yüzden aşk kendine saygısızlık yaptıkça büyür. Bazı insanlar işine karşı bir aşk duyar. Bu aşk bazen kendi ailesini bile görmezden gelmesine hatta yitirmesine sebep olur, ancak böyle olunca işine karşı daha büyük bir aşk duyar. Birine aşık olursunuz, onun yaptığı normalde hiçbir şekilde kabullenme ihtimaliniz olmayan şeyleri kabullenirsiniz ve bu kabulleniş sizin kendi aşkınıza olan saygınızı arttırır, aşkınızı büyütür. Buradaki asıl önemli nokta zehirli bir ilişkiyle fedakarlık arasındaki sınırı doğru çizebilmektir. Aşk fedakârlıktır ama zehirli bir ilişki size zarar verir. Her ne kadar bedeninizden uzaklarda uçmak iyi hissettirse de bazen bedeninize dönüp olanı biteni mantık çerçevesinden değerlendirmek gerekebilir. Kısaca belirli bir sınırı aşmadığı sürece aşk her şeyi affeder, aşk her şeyi affetmektir.

Beğenebileceğin Diğer Yazılar:

3 Yorum

Labels