Bir çiceğin yetişmesinde nasıl en önemli şey suysa evliliğin suyuda sevgidir, aşktır, bağlılık duygusudur. Bir çiçek gibi evlilik de hava şartları uygun olmayan gün ışığı görmeyen bir yerde sırf sulanıyor diye yetişemez. Aşkın bu kadar önemli bir faktör olmasının sebebi yarattığı bağlılık duygusudur. Aşk nedensiz, en önemlisi de kendine somut bir faydası olmamasına rağmen karşıya bağlanmaktır. Bu bağlılık duygusu bazı diğer ortak amaçlarla de sağlanabilir. Örneğin bir ev geçindirmek, bir çocuk yetiştirmek gibi. Bu diğer dediğim etmenler aşktan daha önemlidir. Aşkla aralarındaki en büyük fark aşkın bir ömrü olması ama diğer bağlılıkların bir süre sınırının olmamasıdır. Aşk bitebilir ancak çocuk yetiştirmek, bir ev geçindirmek kolay kolay bitecek şeyler değildir. Ayrıca aşkta bir sorumluluk yoktur ama diğerleri bir sorumluluktur. Beraber belli bir olgunluğa ulaşmış çiftlere bakarsanız birbirlerine aşkım gibi lakaplardan çok hayat arkadaşım diye hitap ederler zaten. Evliliğin amacı da burada ortaya çıkar. İnsan sorumluluklarını paylaşmak için evlenir. Bu yüzden ortada ortak amaç ve sorumluluk olmayan bir ilişkiyi aşk tek başına en fazla birkaç yıl idare edebilir.